Günümüzde kullanım alanı çok geniş olması üretimini de giderek artmıştır. Bu durumda paralel olarak vücut üzerindeki zararları da artırmıştır. Bu zararlar içerisinde en bilineni hem gelişmiş ve hem de gelişmekte olan ülkeler arasında önemli sağlık problemi olan obezitedir. Hem obezitenin neden olduğu rahatsızlıklar hem de beyaz şekerin zararları, kan şekerinde bozulmalara, diyabete, hareketlerde zorlanmalar, bağışıklık sisteminin bozulması, hipertansiyona ve uyku problemleri gibi birçok hastalığa neden olmaktadır. Ayrıca obezite, fiziksel görünümü de etkilediği için depresyona neden olmaktadır.
Şeker tüketimi ve diyabetin getirdiği rahatsızlıklarda kanda kolesterol, trigliserid artmasıyla damarda bozukluklara ve tıkanmalara neden olarak kalp krizlerine neden olur. Görüldüğü gibi şeker tüketiminin ve getirdiği hastalıklar birbirlerini tetiklemektedir. Ayrıca bu sağlık problemlerinin yaşam kalitesini düşürmesi göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir problemdir.
Şekerin sindirim, dolaşım, iskelet sistemi üzerinde etkileri
– Her gün şeker tüketiminizin fazla olması hem insülin fazla salgılanmasına hem de kilo artışına neden olur. Bu iki etken özellikle karın bölgesinde yağlanma ile sonuçlanır.
– Bel/kalça oranının artması metabolik hastaları da beraberinde getirir. Bunlar kalp hastalıkları, kan basıncının artmasıyla görülen yüksek tansiyon ve son yıllarda görülme oranı %90 artan diyabete neden olmaktadır. Bu hastalıklar damar yapımızı etkileyerek kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz damarlarında hasarlara, vücut dokularının yeteri kadar beslenemeyip kangrene kadar zaman negatif süreçlere neden olur.
– Beyaz şekerin kandaki ürik asidi artırarak gut hastalığına da neden olabilir. Erimeyen sodyum ürat tuzları şeklinde diz ve ayak başparmağı eklemlerinde yerleşirler ve eklem dokularının yıpranmasına neden olurlar.
– Beyaz şekerin fazla tüketilmesiyle vücutta artan yağ dokusu artar. Artan yağ dokusu, kalsiyum emilimine engel olarak osteoporoz oluşumuna neden olabilir.
– Beyaz şeker, sindirim sisteminde hızlı emilimi sonucu kan şekerinde ani yükselir. Vücut cevap olarak kan şekerinin hızlı düşüşüne neden olur
– Bu atakların sebebi gün içerisinde kan şekerimizin bir yükselip, bir düşmesiyle görülen dalgalanmalardır. Bu durumda bu tatlı krizini beyaz şeker içeren yiyeceklerden karşılarsanız kısa bir süre sonra tekrar kan şekerinizde düzensiz dalgalanmalar oluşacak ve yine tatlı isteği ile bir kısır döngü içerisine girecektir. Ama tam tahıllı, posa değeri yüksek karbonhidrat içeren bir öğün tüketirseniz kan şekeri dengeli bir seviyede seyredecek tatlı isteğiniz fark edilir şekilde azalacaktır.
– Kan şekerinde dalgalanmalar barsak hareketlerinde bozulmalara neden olur.
– Reflü rahatsızlığı olan bireylerde kilo problemi varsa mutlaka beyaz şeker tüketimine dikkat etmelidir.
Şekeri asla tüketmemeli mi yoksa kararında tüketmekte fayda var mı?
Öğünlerde tükettiğiniz meyve, ekmek, kahvaltı gevrekleri ve süt gibi besinler sindirildiğinde vücut için besleyici ve sağlıklı olan şekere çevrilir. Böylece günlük şeker ihtiyacımızı tükettiğimiz besinlerden karşılayabiliriz.
Sonuç, bireylerin dışarıdan şeker içeren besinlere vücudun ihtiyacı yoktur. Öğünlerimizi düzenli yaptığınız zaman kan şekeri seviyenizi dengede tutarak şeker ihtiyacını azaltmış olacaksınız. Bu hiçbir zaman şekerli gıdalar veya tatlı tüketmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Kalori alımınıza, porsiyon miktarı ve sıklığına dikkat ederek şekerden yapılan tatlılardan özellikle sütlü tatlıları tercih ederek yiyebilirsiniz.
Diyetisyen Fatma Yiğitoğlu, İstanbul / Bakırköy’de Bulunan Sağlıklı Beslenme Merkezi’ne Sizleri Davet Ediyor. Bilgi Almak İçin İletişim Sayfamızdan İletişim Bilgilerimizi Kullanarak Bizleri Arayabilir, Mesaj Gönderebilirsiniz.